Sedat Peker’in açıklamalarının1Sedat Peker videolarının siyasete ve topluma ilişkin etkileriyle ilgili daha kapsamlı bir değerlendirme için: https://dsosyal.com/kisa-yazi/peker-olayi-halkin-ihtiyaci-video-mu/ da etkisiyle iktidar bloku bünyesindeki gerilimler daha yüksek sesle dile getiriliyor, birbirinden hoşnutsuz olan çeşitli ekiplerin varlığı tartışılıyor. Baştan uyaralım, Erdoğan, MHP, Soylu, Pelikancılar, Cihannüma grubu üzerine uzun uzun analizler yaparak hangisinin aslında tam olarak nasıl bir ağırlığa sahip olduğunu belirtecek kulis bilgilerine ve Saray dedikodularına vakıf değiliz. Bu nedenle yazımızın kapsamı bu iç çelişkileri derinleştiren faktörler ve iç çelişkilerin derinleşmesinin farklı bağlamlar içerisinde taşıdığı farklı anlamlar ile sınırlı kalacak.

***

İlk meseleden başlayacak olursak… İktidar blokunun iç çelişkileri üzerinde çarpan etkisi yapan güncel faktörler arasında ekonomideki çöküş, dış politikadaki sıkışma ve pandemi yönetiminin başarısızlığı sıralanabilir. Neredeyse topyekun bir başarısızlığa/çöküşe tekabül eden böylesi bir tablonun iktidar bloku içerisinde halihazırda var olan çelişkileri beslemesi doğal sayılmalıdır. Ancak Türkiye örneğinde bütün güncel kriz başlıklarının siyasal alana ve özel olarak iktidar bloku içerisine yansımasına yol açan ve gerilimlerin blok içerisine katlanarak yüklenmesine yol açan birbiriyle bağlantılı iki faktörden daha söz etmek gerekiyor: Siyasetin halktan ve parlamentodan uzaklaştırılarak Saray’a daraltılması ve bu yetki merkezileşmesini meşru kılmanın bir yolu olarak ortaya çıkan yüzde 50+1 zorunluluğu.

İktidar bloku siyasetin alanını daraltmakta başarılı oldu. Ancak bu başarı kendileri açısından beklenilen sonuçları vermekten uzak kaldı. Bunun temel nedeni iktidarın gerçek dışı beklentilere sahip olmasıydı. Açmaya çalışırsak… İktidar siyasetin alanını daraltarak ve siyaseti Saray’da tekleştirerek daha az siyasi kriz ve daha fazla istikrar elde etmeyi umdu. Ancak bu krizlerin kaynaklarını görmekte başarısız oldukları ölçüde, siyasetin alanını daraltmanın doğal sonucu Türkiye kapitalizminin nesnel olarak ürettiği çelişkilerin siyasette yansıdığı alanı daraltmak oldu. Alanın daraltılması aynı zamanda uzaklaştırılması anlamına geldiği ölçüde çelişkilerin siyasal alana yansımasına bir “gecikmişlik” ve dolayısıyla birikerek yansıma faktörü de eklendi. Çelişkilerin sürekli olarak, daralmış bir alana birikerek yansıması ise iktidarın umduğunun tam tersi bir sonuca yol açtı. Yeni model, daha az istikrar ve daha fazla kriz anlamına geldi. Dar bir alana birikerek yansıyan çelişkiler iktidar blokunun iç yapısını da kalıcı bir parçalılığa mahkum etti. Bu anlamıyla, tekleşme amacıyla çıkılan yol, iktidar blokunu daha da parçalı hale getirdi. Bu durum artarak sürecektir.

Benzer biçimde yüzde 50+1 zorunluluğunun da AKP özelinde beklentinin aksi yönde sonuç verdiğini vurgulamak gerekiyor. Bu zorunluluk bir yandan iktidar bloku içerisindeki mevcut ekiplerin göreli değerini ve pazarlık payını arttırırken bir yandan da daha önce ana omurga içerisinde olduğu varsayılanların da yeni öbekleşmelere gitme potansiyelini arttırıyor. Buna ek olarak, yüzde 50+1’in sağlama alınması için atılan yeni ittifak adımları (Saadet Partisi görüşmelerinin ardından gelen İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma hamlesinde görüldüğü gibi) toplumsal karşılığı oldukça sınırlı olan politikaların baskın hale gelmesi sonucunu ortaya çıkartıyor. Bu durum, aynı zamanda toplumsal talep ve beklentileri içererek yeni bir düzleme yerleştirme becerisinin iktidar bloku da dahil düzen siyasetinin bütününde düşmesine yol açıyor.

***

Peki iktidar blokunun iç çelişkilerindeki artış her durumda aynı anlama mı geliyor? Bize kalırsa, iktidar bloku içi çelişkilerin olası sonuçlarını şekillendiren iki ana düzlemden söz edilebilir. Bunlardan ilki, iktidar bloku içerisindeki çelişkileri tetikleyen süreç, ikincisi ise çelişkilerin içerisine yerleştiği taraflaşmanın niteliği.

İlkinden başlayacak olursak… İktidar bloku içerisindeki güncel çatışmanın tetikleyicisinin iktidar blokunun dışından değil de içinden kaynaklı olması, çatışmanın sol açısından potansiyelini sınırlandıran bir karaktere sahip. İç çelişkilerin yine iktidar bloku içerisinden tetiklendiği örnekler ile iç çelişkilerin iktidar blokunun dışından tetiklendiği örnekler arasında bir ayrım kurmak olanaklı. Bu ayrım üzerinden devam edecek olursak, içeriden tetiklenme durumunda iktidar blokunun kendi konfigürasyonunda kimi değişimlerle süreci sınırlı hasarla (hatta muhalefetin olası yanlışları halinde güç kazanarak) sonuçlandırma ihtimali daha kuvvetli. Aksine, dışarıdan tetiklenme durumu ise iktidar blokunun süreci kontrol almasını zorlaştırmaktadır. Örnek verecek olursak… Gezi Direnişi’nin dönemin iktidar blokunun içine dönük yansımaları ile 17-25 Aralık ve Sedat Peker videolarının yansımaları arasındaki nitel fark, aynı zamanda bu farklı karakterdeki süreçlere dönük beklenti ve müdahalelerde de bir farklılık ifade etmek durumunda.

Çelişkileri tetiklenmesi sonrasında sürecin seyrini belirleyen ana faktör ise düzen muhalefeti de dahil olmak üzere muhalefetin mevcut sürece yönelik tutumu. Burada da üç ana tercihten söz etmek mümkün. Bunlardan ilki genellikle dışarıdan müdahale durumunda iktidar blokunun yeniden konsolide olması ihtimalinden endişe ederek izleyici konumunun seçilmesi. İkincisi, taraflardan birine açık ya da utangaç destek verilmesi. Üçüncüsü ise iktidar bloku içi çelişkilerin daha geniş bir düzlem içine yerleştirilmesi ve çatışmanın iktidar içi olmaktan çıkarılması.

İlk iki seçeneğin temel sorunu ana taraflaşma ekseninin iktidar bloku içi olmaktan çıkarılamaması. Siyasette çatışmanın tarafı olmayan bir öznenin sürecin kazananı olduğu örnekler sınırlı olduğu ölçüde, bu iki seçeneğin sonuç alma potansiyeli azalıyor. Devrimci siyaset özelinde ise imkansızlaşıyor. Dolayısıyla, devrimci siyaset izleme ve basit bir taraf seçme işleminin ötesini, mevcut çelişkileri bütünsel bir düzleme yerleştirerek devrimci özneyi bir taraf haline getirme çabasını ifade ediyor.

Notlar:

[1] Sedat Peker videolarının siyasete ve topluma ilişkin etkileriyle ilgili daha kapsamlı bir değerlendirme için: https://dsosyal.com/kisa-yazi/peker-olayi-halkin-ihtiyaci-video-mu/