Türkiye’de sınıf hareketinin büyük önderlerinden Kemal Türkler 22 Temmuz 1980 tarihinde evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu vurularak öldürüldü. Bugün Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonunu’nun kurucu genel başkanı ve Türkiye İşçi Partisi’nin kurucu üyesi Kemal Türkler’in katledilmesinin 41. yıldönümü.

Kemal Türkler, sendikal faaliyetlerine ekonomik koşullar nedeniyle ayrılmak zorunda kalacağı İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki eğitimi sırasında Demir ve Madeni Eşya Sendikaları’na üye olarak başladı. Öğrenciyken çalıştığı Bakırköy’deki Emayetaş fabrikasında sendikanın işyeri temsilcisi seçilen Türkler, bundan sonraki hayatında da işçi sınıfının burjuvaziyle mücadelesinde en ön safta yer aldı. DİSK’in bir Genel Temsilciler Meclisi toplantısında da dile getirdiği Nazım Hikmet’in “Burjuvazi kavgaya davet etti bizi davetleri kabulümüzdür” dizesi Kemal Türkler’in hayatını özetler niteliktedir.1https://www.tustav.org/gorsel-isitsel/kemal-turkler-maden-is-kongresinde/

Emayetaş fabrikasında işyeri temsilcisi olduğu, adı sonradan Maden-İş olarak değişecek olan Demir ve Madeni Eşya Sendikası’nda sırasıyla Bakırköy Şube Sekreterliği, Bakırköy Şube Başkanlığı ve Genel Sekreterlik yapan Kemal Türkler sarı sendikacılığa karşı DİSK’in, işçi sınıfının siyasal alanda temsil edilebilmesi için de TİP’in kuruluşuna önderlik etmişti. Türkiye işçi sınıfı tarihindeki birçok eylemin, grevin ve direnişin örgütleyicisi, destekçisi ve şahidi olan Kemal Türkler 15-16 Haziran büyük işçi direnişine giden süreçte önemli bir aktör olarak yer almış, 500 bin kişinin katıldığı ve sermayenin tetikçileri tarafından kana bulanan Taksim Meydanı’ndaki 1977 1 Mayıs kutlamalarında da kürsüden konuşma yapmıştı.

TİP’in Kuruluşu

Türkiye’de işçiler tarafından kurulmuş ilk siyasal parti olan Türkiye İşçi Partisi, 1961 Anayasası’nın siyasal ve sendikal alanda yarattığı özgürlükçü atmosferin de etkisiyle işçi sınıfının haklarını korumak için Kemal Türkler (Türkiye Maden-İş Sendikası Genel Başkanı), Avni Erakalın (İstanbul İşçi Sendikaları Birliği/İİSB Genel Başkanı), Şaban Yıldız (İİSB Genel Sekreteri), İbrahim Güzelce (İstanbul Basın Teknisyenleri Sendikası Genel Sekreteri), Ahmet Muşlu (Türkiye Çikolata Sanayi İşçileri Sendikası Genel Başkanı), Rıza Kuas (Lastik-İş Sendikası Genel Başkanı), Kemal Nebioğlu (Türkiye Otel ve Gıda İşçileri Sendikası Genel Sekreteri), Hüseyin Uslubaş (İstanbul Yaprak Tütün İşçileri Sendikası Başkanı), Saffet Göksüzoğlu (İlaç ve Kimya İşçileri Sendikası Başkanı), Salih Özkarabay (İstanbul Basın Teknisyenleri Sendikası Başkanı), İbrahim Denizcier (Müskirat Federasyonu Başkanı) ve Adnan Arkın (İİSB İcra Kurulu Muhasip Üyesi) tarafından kuruldu.

Türkiye İşçi Partisi’nin kurulmasının ardından işçi sınıfı ve aydınları buluşturmak hedefiyle sosyalist aydınların partiye çağırılması ile 1960’lar ve devamında güç kazanacak olan Türkiye sosyalist hareketinde yeniden kuruluşun temelleri atılmıştır. Kemal Türkler, kurucusu olduğu TİP’te de Genel Başkan Vekilliği, Merkez Yürütme Kurulu üyeliği, Genel Yönetim Kurulu üyeliği ve İstanbul İl Başkanlığı yapmıştı.

DİSK’in Kuruluşu

Sınıf sendikacılığında önemli bir yol ayrımına tekabül eden DİSK’in kuruluşu Paşabahçe Şişe Cam grevine dayanmaktadır. İşçilerin örgütlü olduğu Cam-İş Sendikası’nın Paşabahçe Şişe Cam’da çalışan işçiler için üç yıllığına 15 kuruşa sözleşme imzalaması sonrasında işçiler Cam-İş’ten ayrılarak Kristal-İş’te çoğunluğu sağladı. Ocak 1966’da cam işverenlerinin Kristal-İş’in sözleşme çağrısını reddetmesi üzerine 2400 işçi, ücret ve iş güvenliği talepleriyle greve başladı. Büyük bir destekle yaygınlaşarak 3 ay süren grevin hükümeti ve işverenleri rahatsız etmesi üzerine Türk-İş yönetiminin grev komitesinde yer alan Maden-İş, Petrol-İş, Lastik-İş, Basın-İş ve Kristal-İş’i üyelikten ihraç cezasına çarptırması devrimci sendikacıları Türk-İş’ten ayrı bir yol arayışına itti.

Kemal Türkler’in Genel Sekreterliğindeki Maden-İş yönetiminin “hakiki  işçi Konfederasyonunun kuruluşunda Maden-İş olarak öncülük yapılmasına ve bu konuda Genel Yürütme Kurulu’na her türlü idari ve ödeme yetkisinin verilmesi” kararlılığı DİSK’in kurulması sürecindeki ilk adım olan Sendikalar Arası Dayanışma Anlaşması’nda somutlaştı.2https://docplayer.biz.tr/108936473-Disk-in-kurulus-ve-varolus-yillari.html Temmuz 1966’da “…işçi sınıfı içinde bir takım emek sömürücüleri, çok müsait buldukları bugünkü ortam içinde sosyal ve ekonomik sorunlarımızın çözümü için değil, kişisel çıkarları için yeni yeni sendikalar kurmuş veya mevcutlardan bir kısmını ele geçirmişler, böylece işçinin gücünü parçalamak için çalışan işverenlerin bu niyetine bilerek veya bilmeyerek yardımcı çabalara girişmişlerdir…” tespitinin yapıldığı SADA metni Basın-İş Sendikası genel merkezinde toplanan Maden-İş  Genel  Başkanı  Kemal  Türkler,  Basın-İş  Genel  Başkanı İbrahim Güzelce, Lastik-İş Genel Sekreteri Kemal Ayav ve Gıda-İş Genel Başkanı Kemal  Nebioğlu tarafından imzalandı.3https://uploads.knightlab.com/storymapjs/e13bdb43c2fa3ed701146129f42f5c90/15-16-haziran-buyuk-isci-direnisi/index.html

Sendikalar Arası Dayanışma Anlaşması ile kuruluş zemini hazırlanan DİSK 14 Ocak 1967 günü aralarında Kemal Türkler’in de olduğu Maden-İş, Tekstil, YİS, Lastik-İş, Kimya-İş, Basın-İş,  Gıda-İş,  Basın-İş,  Türkiye  Gemi  Adamları  Deniz-İş,  Türk  Maden-İş, Toprak-Su, Taşıt-İş,  Yapı-İş,  Türkiye-İş , Pancar-İş,  Pektim-İş  ve  Bank-İş sendikaları temsilcilerinin imzasıyla fiilen kuruldu.2https://docplayer.biz.tr/108936473-Disk-in-kurulus-ve-varolus-yillari.html DİSK’in Kuruluş Bildirisi’nde yer alan bağımsızlığı önceleyen antiemperyalist ve antikapitalist tutum kurulan bu yeni oluşumun konumlandığı siyasi hattı belirginleştirmek açısından tarihe düşülmüş önemli bir nottur:

Bütün gücünü işçi sınıfının bilincinden alan bizler, yurt ve dünya olayları karşısında oluşumumuzun ve emekçi halkımızın menfaatlerini ve memleketimizin bağımsızlığını her şeyin üstünde tutacak en küçük özgürlüğümüz ve hakkımız için bilinçli bir dayanışma içinde bütün gücümüzü harekete getireceğiz. Kapitalist yoldan kalkınmak isteyenlerin uyguladıkları sistemden gelen sosyal dengesizlik, düzensizlik ve çalkantılara boyun eğmeyecek, kapitalist olmayan yoldan, yani emekten yana bir kalkınma planının uygulanması ile kalkınmak için uyarıcı çalışmalarımızı aralıksız sürdüreceğiz.2https://docplayer.biz.tr/108936473-Disk-in-kurulus-ve-varolus-yillari.html

15-16 Haziran Direnişi

DİSK’in kurulmasıyla kamu ve özel sektörde girilen hızlı örgütlenme süreci sermaye çevrelerinde ve Adalet Partisi (AP) hükümetinde rahatsızlığa yol açmıştı. İşçi sınıfı hareketindeki canlanmadan rahatsız olan AP hükümeti, toplu sözleşme ve grev mevzuatlarını DİSK’in örgütlenmesinin önünü kesecek şekilde değiştirmeye yöneldi.

DİSK’in kuruluşundan sonra karşılaştığı en büyük zorluk, cevap olarak karşısında Türkiye işçi sınıfı tarihinin en büyük direnişini bulan Şubat 1970’teki Sendikalar Kanunu ve Grev ve Lokavt Kanunu’nda değişiklik hamlesi oldu. Büyük 15-16 Haziran direnişine giden süreç, Çalışma Bakanlığı’nın hazırladığı ve Süleyman Demirel’in imzasıyla meclise taşınan Sendikalar Kanunu değişiklik tasarısıyla başladı. DİSK’i ortadan kaldırmaya yönelik tasarı ile 274 sayılı Sendikalar Kanunu’na getirilmesi önerilen değişiklikler şu şekildeydi:

  • Bir işçi sendikasının Türkiye çapında faaliyet gösterebilmesi için o iş kolundaki toplam işçi sayısının üçte birini üye kaydetmiş olması gerekir.
  • İşçi federasyonlarının faaliyet gösterebilmesi için o iş kolundaki toplam işçi sayısının üçte birini üye kaydetmiş olması gerekir.
  • İşçi konfederasyonu kurulabilmesi için daha önce sözü edilen sendika ve federasyonların üçte birini, sendikalı işçilerin üçte birini üye yapması gerekir.
  • Sendika üyeliğinden ayrılabilmek için tek tek noter karşısına çıkmak gerekir.
  • Sendika kurmak için en az üç yıl işyerinde çalışmak gerekir.
  • Uluslararası işçi kuruluşlarına ancak en fazla işçiyi barındıran konfederasyon üye olabilir.4https://www.evrensel.net/haber/115298/buyuk-isci-direnisi-15-16-haziran

Mecliste yapılan görüşmeler neticesinde 4 ret 230 kabul oyuyla onaylanan tasarı 15-16 Haziran direnişinin fitilini ateşlemişti. Gerekli hazırlıkların tamamlanması sonrasında 15 Haziran günü 1. Kol Ankara Asfaltı, 2. Kol Eyüp-Alibeköy-Silahtar-Cendere, 3. Kol Topkapı-Çekmece- Zeytinburnu, 4. Kol Levent-Boğaz olmak üzere İstanbul ve İzmit’te on binlerce işçi yürüyüşe geçti. 2 gün süren direnişe karşı 16 Haziran akşamı Bakanlar Kurulu kararıyla sıkıyönetim ilan edildi. Polis saldırılarının yaşandığı eylemlerde 5 kişi hayatını kaybetmiş, 200 kişi yaralanmış, yüzlerce kişi gözaltına alınmıştı.3 https://uploads.knightlab.com/storymapjs/e13bdb43c2fa3ed701146129f42f5c90/15-16-haziran-buyuk-isci-direnisi/index.html

Tepkilere rağmen onaylanan yasa, TİP ve direnişin ardından tasarıya karşı tutumunu değiştiren CHP’nin başvurusu sonucu Anayasa Mahkemesi’nin kararıyla iptal edildi.

1976 ve 1977 1 Mayıs’ları

1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamaları Türkiye’de ilk kez 1911 yılında Osmanlı sınırları içerisindeki Selanik’te yapılırken İstanbul’da ise ilk kutlama 1912 yılında gerçekleşti. 1925 yılında mecliste kabul edilen Takrir-i Sükûn Kanunu ile yasaklanan 1 Mayıs, Kemal Türkler’in başkanlığındaki DİSK’in mücadeleleri sonucunda 50 yıldan fazla zaman sonra ilk kez 1976’da yasal bir mitingle Taksim Meydanı’nda 200 bin işçinin katılımıyla kutlandı.

Ertesi yıl işçi bayramının daha kitlesel bir mitingle kutlanması planlanmaktaydı. Çeşitli illerdeki işçilerin de İstanbul’a gelmesiyle 500 bin katılımcının olduğu kutlama Taksim Meydanı’nda başladı. Saat 19:00 civarında DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler’in konuşmasının sonunda etraftan silah sesleri duyuldu. Meydanı çevreleyen otellerin ve Sular İdaresi binasından kalabalığın üzerine otomatik silahlarla ateş açılmıştı.

Kutlama alanını bir anda savaş alanına çeviren saldırı sonucunda 30 civarı kişi silahla olmak üzere yüzlerce insan yaralanmış, birinin kimliği belirsiz olmak üzere 35 kişi hayatını kaybetmişti. 1 Mayıs katliamının ardından süren soruşturmalarda bugüne kadar ateş açanların kim olduğu tespit edilememiş, katliamdan kimse ceza almamıştır.

Kemal Türkler’in Öldürülmesi

Kemal Türkler 22 Temmuz 1980 tarihinde İstanbul Merter’deki evinin önünde uğradığı silahlı saldırıda vurularak öldürüldü. 30 yıldır olduğu gibi sendikaya gitmek üzere evinin önündeki arabaya bindikten sonra iki farklı namludan çıkan 11 kurşunla yaralanan Kemal Türkler hastane yolunda hayatını kaybetti. Kemal Türkler’in ölümü üzerine Maden-İş Sendikası’nın yaptığı ilk açıklamada şu ifadelere yer verilmişti:

“…işçi sınıfımızın yiğit evladı, Türkiye sınıf sendikal hareketinin seçkin önderi Kemal TÜRKLER bu sabah evinden çıkarken alçakça katledildi.

“Arkadaşımız, Başkanımız TÜRKLER’in katili eli kanlı faşist MHP destekli AP zulüm ve baskı iktidarıdır. DİSK’in kurulundan itibaren 11 yıl Genel Başkanlığını yapan, milyonlarca işçinin, en başta tüm üyelerimizin yüreğinde ve kafasında, Türkiye ilerici kamuoyunda saygın, ayrı biri yeri olan Türkler’in katili eli kanlı Türkeşler, Demirellerdir. MESS patronları, Özallardır.”5https://tustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/Gunesli_Dunya/GD_sayi_8.pdf

Yüz binlerce emekçinin katıldığı cenaze töreninin ardından naaşı Topkapı Mezarlığı’na defnedildi. Kemal Türkler’in hayatı gibi ölümü de yaşadığı dönemin sendikal hareketinin tarihini özetler niteliktedir. Öldürülmesinden bir buçuk ay sonra gerçekleşen 12 Eylül askeri darbesi ile DİSK’in faaliyetleri durdurulmuş, grev yasağı anayasaya girmiş, sendikalara siyaset yasağı getirilmiş, sendikalara üye olmak, sendika kurmak gibi sendikal faaliyetler zorlaştırılmıştır.

Faşist katillerin 41 yıl önce bugün sıktığı kurşunlar, Kemal Türkler’le birlikte Türkiye işçi sınıfını hedef almıştı. Türkler’i fiziken aramızdan alan katillerin karanlık fikirleri 12 Eylül darbecileri tarafından iktidara taşınacak, kurşunların yarım bıraktığı saldırı, işçi sınıfının örgütlenme ve mücadele hakkının önüne engeller çıkaran emek düşmanı düzenlemelerle tamamlanacaktı.

Türkiye işçi sınıfının bir kez daha ayağa kalkarak sermayenin vurduğu zincirleri kıracağı, bu kez ülkenin kaderini eline alacağı aydınlık yarınlara özlem, sınıfın yiğit önderi Kemal Türkler’e saygıyla…

Notlar:

[1]https://www.tustav.org/gorsel-isitsel/kemal-turkler-maden-is-kongresinde/

[2]https://docplayer.biz.tr/108936473-Disk-in-kurulus-ve-varolus-yillari.html

[3]https://uploads.knightlab.com/storymapjs/e13bdb43c2fa3ed701146129f42f5c90/15-16-haziran-buyuk-isci-direnisi/index.html

[4]https://www.evrensel.net/haber/115298/buyuk-isci-direnisi-15-16-haziran

[5]https://tustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/Gunesli_Dunya/GD_sayi_8.pdf

Döviz ile destek olmak için Patreon üzerinden bağış yapabilirsiniz.
Türk Lirasıyla destek olmak için Kreosus üzerinden bağış yapabilirsiniz.
Devrim dergisini dijital ya da basılı olarak edinmek, abone olmak için Shopier’daki mağazamıza göz atabilirsiniz.
Mahir Çınar
Author