Dünya çapında milyonlarca futbolseverin Dünya Kupası’nı heyecanla beklediği bilinir. Bu seneki kupaya ise ilginin çok yüksek olmadığı, futbol içeriğinden ziyade skandallarla öne çıkacağı daha başlamadan belli olmuştu. Grup maçlarının geride bırakıldığı turnuvada birçok sürpriz sonuca karşın şimdiye kadar Suudi Arabistan’ın Arjantin’i yendikten sonra ülkede bir günlük resmi tatil ilan etmesi, İran Milli Takımı’nın ülkelerindeki protestolara destek çıkması ve açılış maçında Katar’ın Ekvador’lu oyunculara şike teklifinde bulunduğu iddiası gibi olaylar daha fazla öne çıktı. Organizasyonun çeşitli aşamalarında yer alan Morgan Freeman ve David Beckham gibi isimler ise tepki gördü.
Turnuva başlayana kadarki süreç nasıl oldu, Katar bu organizasyonu düzenleyene kadar hangi skandallar öne çıktı, birlikte hatırlayalım.
2022 Dünya Kupası’nın Katar’da gerçekleşeceği ise 12 yıl önce bugünlerde belli oldu. FIFA, 2 Aralık 2010 günü aldığı kararda, Dünya Kupası’nın tarihte ilk kez Orta Doğu’da düzenleneceğini, bu ülkenin de Katar olacağını ilan etti. Bu karardan birkaç yıl sonra da Dünya Kupası’nın Katar’daki aşırı sıcaklık nedeniyle yazın değil, kışın oynanacağı belirtildi. Liglerin ortasına denk gelen bu dönem, birçok açıdan sıkıntı yaratacaktı. Yıllardır bu sıkıntılar ortada olmakla birlikte, birçok rüşvet iddiası da 2010’dan bu yana çokça konuşuldu.
İlk olarak, Katar’a oy veren Kamerunlu ve Fildişili FIFA temsilcilerinin sayesinde bu kupanın ABD yerine Katar’a verildiğini, bunun için de bu temsilcilerin 1.5 milyon dolar rüşvet aldığı söylendi.1https://www.hurriyet.com.tr/gundem/fifa-yi-utandiran-rusvet-skandali-katar-2022-dunya-kupasi-ni-para-karsiligi-kazandi-17758525 O dönemin FIFA başkanı Sepp Blatter, rüşvetten dolayı men cezası aldı.
Katar Dünya Kupasını düzenleme hakkını rüşvetle de olsa kazandı ama birçok eksiği vardı. Bir futbol ülkesi olarak sayamayacağımız bu ülkede, başta stat yapımı olmak üzere çok önemli eksiklikler yerine getirilmeliydi. Dünya Kupası için birçok yeni stad yapılan ülkede bu stadlara ihtiyaç duyulacak bir futbol kültürü yok. O yüzden de ortaya çıkacak olan kullanışsız çöplüğün nasıl yeniden değerlendirileceği konusunda göz boyamadan öte olmadığı anlaşılacak çeşitli geri dönüşüm planlarını da açıklamış oldular.
Katar’ın, başta turnuva biter bitmez amaçsız kalacak stadlar olmak üzere birçok konudaki eksiklerini gidermek için gereken işgücü ihtiyacını çoğunlukla göçmen işçiler karşıladı. 2021 yılına kadarki süreçte, inşaatlarda çalışan 6500’den fazla sayıda göçmen işçinin hayatını kaybettiği tahmin ediliyor.2https://www.theguardian.com/global-development/2021/feb/23/revealed-migrant-worker-deaths-qatar-fifa-world-cup-2022
Tahmin, çünkü iş cinayetlerinin nedenleri şeffaf bir şekilde kamuoyuna sunulmuyor. Katar yasalarına göre otopsi işlemi yasak. Dolayısıyla ölümlerin gerçek nedenleri her zaman öğrenilemiyor. Bu da Katar’daki iktidarın elini güçlendiriyor. Rüşvetle Dünya Kupası düzenleme hakkı alıyor, şartların çoğunu sağlamamasına rağmen. Sonra gidiyor stat yapımında göçmen işçileri güvencesiz ve ucuza çalıştırıyor. Bu çalışma koşullarında kaçınılmaz olan ölümlü iş kazaları yaşandığında da dini hassasiyetler nedeniyle otopsi yapılamadığını söylüyor. Dolayısıyla bir işçi iş kazasında hayatını kaybetse bile bu, Katar devletinin onayı olmadan bilinemiyor.
Dünya Kupası’nda oyuncular kendi ulusal takımlarında mücadele ediyorlar. Dolayısıyla bol sıfırlı kontratlar, transfer çalımları, yüksek bonservis rekorları bu kupada yok. Haliyle piyasa belirleyiciliğinin Şampiyonlar Ligi ya da ulusal lig müsabakaları gibi kulüpler arasında yapılanlara kıyasla en az olduğu futbol organizasyonlarından bir tanesi bu kupa. Ancak bu kupanın düzenlenmesi için sayısız emekçi hayatını kaybetti. Doğru düzgün bir tepki ortaya çıkmazken, futbol hiçbir şey olmamış gibi oynanmaya devam ediyor. Hepsi turnuvaya başta Katar sermayesi olmak üzere dünyanın dört bir yanından büyük patronların yaptığı yatırım karşısında insan hayatının ne kadar değersizleşebildiğini gösteriyor. Piyasa sporun ruhunu burada da yakalayıp öldürmesini biliyor.
Bu noktada turnuvada dönen paraları konuşmamız yerinde olacaktır. Milyarlarca insanın izleyici kitlesini oluşturduğu Dünya Kupası organizasyonları, düzenleyen ülkeye çok para harcatıyor gibi görünse de bu aslında bir yatırım olarak görülüyor. Brezilya’nın düzenlemek için yalnızca 11 milyar dolar harcadığı bu organizasyona Katar’ın 200 milyar dolardan fazla harcadığı belirtiliyor. Katar Maliye Bakanı El-Emadi, bunun tarihteki en pahalı Dünya Kupası olmayacağını söylese de bu yeterince inandırıcı değil.3https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-38906494
Katarlıların futbol yatırımları Paris Saint-Germain gibi futbol kulüplerini ve Bein Media Group aracılığı ile aralarında Türkiye Süper Ligi’nin de olduğu onlarca ligi kapsıyor. Büyük transfer rekorları, Neymar-Messi-Mbappe üçlüsü ile oluşturulan rüya hücum hattı, zaman zaman İspanya’dan Barcelona, İtalya’dan Roma, Almanya’dan Bayern Münih gibi büyük kulüplerle yapılan havayolu anlaşmaları Katarın kraliyet ailesinin spor ve eğlence alanında tekelleşmesine hizmet ediyor. Turnuva hem dikkatleri Katar sermayesine çekiyor, hem de o sermayenin birikimi için ortaya konan köle emeğini gizliyor.
Evet, Katar’da halen bir çeşit köle emeği kullanılıyor. Yerli nüfusun oldukça küçük olduğu Katar’da emek arzını sağlamak için “kefalet sistemi” adında kolonyalizm döneminden kalma bir yöntem kullanılıyor. Zamanında Arap uluslaşmasını ve işçi mücadelelerini önlemek adına üretilen bu sistem göçmen işçilerin herhangi bir hakkı, güvencesi ve aidiyeti olmadan çalıştırılabilmesini sağlıyor. Çoğunluğu oldukça yoksul ülkelerden gelen ve çalışmaz ise açlık dışında hiçbir seçeneği olmayan bu göçmenler, sınırsız sömürüye, istismara, hukuksuzluğa hiçbir ses çıkaramaz durumda. Sistemin 2016’da kaldırıldığı iddia edilse de, bunun göz boyamak için yapılmış ve kağıt üzerinde kalan bir karar olduğu biliniyor.4Dağhan Irak, İzlemek de Zor İzlememek de, Socrates Dergi, Sayı 92, Kasım 2022.
***
İçkiye yönelik belirli yasaklamalar da bu organizasyonda çokça konuşuldu. Daha önce “aşırı holiganizmin” önünü almak adına yer yer uygulanan belirli kısıtlamalar gerekçe gösterilerek bu yasaklar meşrulaştırılmaya çalışıldı. FIFA Başkanı Infantino, turnuvadan birkaç gün önce çıkıp, “3 saat içki içmezse kimse ölmez”5https://www.yenicaggazetesi.com.tr/3-saat-bira-icmezseniz-olmezsiniz-fifa-baskani-gianni-infantino-katarin-icki-yasagini-boyle-savundu-599168h.htm bile dedi. Konunun içkiyi aştığı, Katar’ın egemenlerinin sahip olduğu gerici düzenden taviz vermek ve laiklikliğe ufacık da olsa bir alan açmak istemediği açık. Bunu kanıtlayan bir diğer gelişme ise cinsiyet ve cinsel yönelim eşitsizliği konusunda yaşandı. Katar’ın cinsiyetçi politikaları, birçok Avrupa ülkesi tarafından tepki görse de sonuçta sermayenin kâr isteği ağır bastı, Katarlı egemenlerin dediği oldu.6https://www.yenisafak.com/dunya/katara-lgbt-kusatmasi-dunya-kupasi-oncesi-bati-dort-koldan-saldiriyor-3868500
Katılımcı ülkelerden bazıları ayrımcılığa karşı gökkuşaklı pazubend takma kararı almıştı. FIFA tarafından yapılan açıklamada üzerinde “One Love” yazan bu bant takıldığında ilgili takımın kaptanının maç başlamadan sarı kart göreceği ifade edildi.7https://el-aziz.com/haber/12581350/katarin-istedigi-oldu-lgbt-pazubandi-takan-sari-kart-gorecek Sarı kartın yaratabileceği ufak dezavantajı bile hiçbir takım göze alamadı ve tamamı bu kararlarından vazgeçti. Daha Kasım ayı gelmeden İngiltere’den bir bakanın LGBTİ+lardan Katar’ın değerlerine saygı göstermeleri bekleyen açıklaması8https://www.diken.com.tr/dunya-kupasina-gidecek-escinsel-taraftarlara-katara-saygili-olun-diyen-britanyali-bakan-kizdirdi/ da göz önünde bulundurulduğunda bu geri çekilme çok sürpriz olmadı.
Yalnızca ülkeler veya siyasetçiler düzeyinde de değil, aynı zamanda turnuvaya katılan milli takımların oyuncuları da “insan hakları” konusunda Katar’a eleştirilerde bulunup, mesaj vermeye çalıştılar.9https://www.bbc.com/turkce/articles/cd1g1d2ndjko Katar cephesinden gelen açıklama ise Avrupa devletlerinin bu eleştirilerde ne kadar samimi olduklarını gösteriyor. Katar Dışişleri Bakanı, Almanya’nın kendilerine yönelik eleştirilerini, bir yandan bizimle enerji işinde ortaksınız, bir yandan bizi Dünya Kupası üzerinden eleştirmeye kalkıyorsunuz diyerek cevaplamıştı.10https://www.hurriyet.com.tr/avrupa/katardan-almanyaya-elestiri-cifte-standartlisiniz-42166575 Çok iyi biliyordu ki emperyalist merkezlerin çok kültürlülük, çok kimliklilik retoriği her zaman olduğu gibi iş kendi çıkarlarına uzanana kadardı.
Avrupa ülkelerinin ikiyüzlülüğü, yine Almanya üzerinden başka bir örnekte de çok açıkça belli olmuştu. Bir grup Bayern Münih taraftarı, kendi kulüplerinin ana sponsoru olan Katar’a tepki gösteren bir pankart yapmıştı. Bu durum da genel kurulda kulüp onursal başkanına sorulduğunda karşılık, “burası Af Örgütü değil” olmuştu.11https://www.wsws.org/tr/articles/2022/11/07/ebvh-n07.html
İkiyüzlülük demişken iklim krizine de değinmek gerekiyor. Daha önceleri sıcaklarda açık havanın dev klimalarla serinletilmeye çalışıldığı Katar’da, bu uygulama Dünya Kupası için de uygulanıyor. İklim koşulları bu spora uygun olmayan bir ülkede yapılan turnuva, yok yere fosil yakıt kullanımına neden oluyor. “İklim krizi”ne olumsuz anlamda katkı sağlayacak bu uygulama, çevre sorunlarını kişilere indirgemeye çalışanların ikiyüzlülüğünü ortaya çıkarıyor. Çevre sorunlarının kişilerin “yanlış” davranışlarıyla oluştuğu ve kişilerin “doğru” davranışlarıyla çözülebileceği savlarının yanlışlığı ise bir kez daha gözlerimizin önüne seriliyor.
Bağlamak gerekirse, futbolun spor olmaktan çıktığı uzun bir zamandır gerçek. Sermayedarların, tekellerin ya da siyasetçilerin cirit attığı futbol, hiçbir zaman sadece futbol olmadı belki ama artık spor olma kimliğinden çok uzakta. Piyasalaşmanın dinci gericilikle ortaklığını, ölen emekçilere otopsi bile yapılmayışında görüyoruz. Dünya Kupası, bu sene Katar’da kirli ve kanlı bir şekilde gerçekleştiriliyor. Emekçilerin kanlarının üstünde yükselen stadyumlarda maçlar oynanıyor.
Kim kazanırsa kazansın bu skandal turnuva, oynanan oyunla değil; sömürünün, emekçi katliamlarının ve baskının üstünde yükselenlerin ikiyüzlülükleri ile hatırlanacak.
Notlar:
[3] https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-38906494
[4] Dağhan Irak, İzlemek de Zor İzlememek de, Socrates Dergi, Sayı 92, Kasım 2022.
[7] https://el-aziz.com/haber/12581350/katarin-istedigi-oldu-lgbt-pazubandi-takan-sari-kart-gorecek
[9] https://www.bbc.com/turkce/articles/cd1g1d2ndjko
[10] https://www.hurriyet.com.tr/avrupa/katardan-almanyaya-elestiri-cifte-standartlisiniz-42166575
[11] https://www.wsws.org/tr/articles/2022/11/07/ebvh-n07.html