COVID-19 Avustralya’nın sağlık sistemini altüst ederken, Scott Morrison hükümeti bütün bir haftayı tenis yıldızı Novak Djokovic’i sınır dışı etmeye çalışarak geçirdi. Bu dikkatleri büyük bir halk sağlığı felaketinden kaçırmaya yönelik sinik bir girişim.

Geçen hafta, 750.000 teyit edilmiş yeni vaka ve buna ek olarak test sıkıntısı ve bazı gecikmeler sebebiyle muhtemelen rapor edilmemiş muhtemelen çok daha fazla vakayla birlikte Avustralya’da COVID-19 vaka sayısı fırladı. Sağlık sistemi altüst olmuş, ekonomi sarsıntıda, market rafları boşalmaya başlamış. Bunda kabahatin çoğu Scott Morrison’ın federal Liberal Parti hükümetine ait.

Buna rağmen, haberlere damgasını vuran kişi Sırp tenis şampiyonu Novak Djokovic oldu. Djokovic’e Avustralya Açık Tenis Turnuvası’nda yarışmak üzere aşı zorunluluğundan muafiyet sağlayarak verilen vizesi, geçen haftanın başlarında iptal edildi. Djokovic vizesinin iptalini  temyize götürebildiyse de Göç Bakanı Alex Hawke, Cuma günü bakanlık yetkilerini kullanarak Djokovic’in vizesini bir kez daha iptal etti. Djokovic bu kararı temyize götürüyor olsa da büyük ihtimalle sınır dışı edilecek ve buna bağlı olarak üç yıl boyunca Avustralya’ya girmesi yasaklanacak.

Djokovic’in geçen senenin sonlarında pozitif çıkmasına rağmen karantinaya girmeyi reddederek Avrupa’daki halk sağlığı yönergelerini alenen ihlal ettiği doğru. Keza kendini feda hülyalarına dalmış bencil bir aşı karşıtı olduğunu da. Fakat yine de Göç Bakanı Hawke’ın onun vizesini iptal etme gerekçesi inandırıcılıktan uzak. Hawke, Djokovic’in ülkedeki varlığının aşı karşıtlarını cesaretlendirerek halk sağlığına tehdit oluşturacağını ve “sivil itaatsizliğe” sebep olabileceğini iddia etti.

Oysa aşı karşıtları izole bir azınlık ve  federal hükümetin ihmalleri halk sağlığı için daha acil bir tehdit. Bu bağlamda bakıldığında, Djokovic’in vizesinin feshi sığ bir politik numaradır. Morrison hükümeti adına yaklaşan seçimler ve büyük sorumluluk taşıdıkları  sağlık krizi karşısında yeniden bir nebze güvenilirlik ve otorite kazanma denemesidir.

Park Hotel Hapishanesi

Vizesinin ilk iptal edildiğinde yetkililer Djokovic’i göz altına alarak bir bölümü neredeyse 10 senedir hapiste olan mültecilerin tutulduğu Park Hotel’e götürdüler. Djokovic’in bu “kirli otel” hakkındaki şikayetleri, Avustralya’nın göçmen gözetim sisteminin acımasızlığına kısa bir süreliğine uluslararası ilgi uyandırmış oldu. Fakat beklenildiği gibi, Djokovic birlikte gözetim altında kaldığı insanların içinde bulunduğu kötü koşullar hakkında sessiz kaldı.

Park Hotel’de mültecilerin maruz kaldığı koşullara dikkat çekme işinin bir yıldız sporcuya kalması, uluslararası ve yerel medyanın suçudur. Burada  kurtlanmış yiyecekler ve geçen senenin sonlarında gözetim altındakiler arasında COVID-19’un yayılımını hızlandıran koşullar gibi örnekler söz konusu.

Scott Morrison, Avustralya’nın COVID-19 müdahalesini “güçlü sınır politikaları” ile ilişkilendirmeye çalıştı. Avustralya’da virüsün yayılma hızının düşürülemediği göz önünde tutulacak olursa bu sinik bir şaşırtma denemesi. Nitekim hükümet son sekiz yılda deniz aşırı gözetim sistemine 8,3 milyar dolar harcadı.  Yalnızca 2021’de Park Hotel gibi ülke toprakları içinde kurulan gözetim tesislerini idame ettirme amacıyla 818 milyon dolar harcadı. Hükümet aynı esnada hızlı antijen testlerini ücretsiz sağlamayı reddederek özel sektöre bağımlı kalmamızda ısrar ediyor.

Bir Günah Keçisi

Dışarıdan bakıldığında Novak Djokovic mükemmel bir günah keçisi. Halkın genelinden ciddi tepki görmüş olan aşı karşıtı güruhun küstah bir üyesi. Öte yandan dikkafalı bir Sırp’ın tenis kortundaki varlığının Avustralya’da pandeminin yayılımında herhangi bir farklılığa yol açacağını düşünmek saçmalık.

Hükümetin Djokovic’i sınır dışı etme hevesi ise  Liberallerin aslında yeniden inisiyatif kazanma ve güvenilirliklerini kurtarma hevesinde olduklarını düşündürüyor.

Bu hareketin halkta yankı uyandırıp uyandırmadığı henüz belli değil. News Corp tarafından yapılan onaylı çevrimiçi ankette, beklenildiği gibi katılımcıların yüzde 80’i Djokovic’in sınır dışı edilmesine onay verdi. Bu esnada Utting Research’ün küçük bir örneklem grubu ile yaptığı kamuoyu anketinde onay verenlerin oranı yüzde 50’de kaldı. Fakat durum ne olursa olsun, Avustralyalılar tenis yıldızının ülkelerindeki varlığından çok daha ciddi sorunlarla karşı karşıya. Djokovic kurban olmayabilir – ama  dikkatleri hükümetin geniş ölçekli başarısızlığından kaçırmayı hedefleyen bir siyasi manevranın piyonudur.

Kişisel Bakanlık Yetkisi

Djokovic’e ne kadar ”Oh olsun!” desek de, belki de bu masalın belki de en kötü unsuru,  Göç Bakanı’nın “tanrısal” düzeyde olan kişisel vize iptal yetkilerini meşrulaştırma düzeyi. Bunlar, Göç Bakanı Hawke’ın vizelerinin süresi dolunca Kirimati’de gözetim altına alındıkları 2018 senesine kadar Biloela’da yaşayan Tamil sığınmacısı Murugappan ailesini sınır dışı etmek için halen kullanabileceği yetkilerin aynısı.

Sınır dışı edilmesine karşı yapacakları son itirazda Djokovic’in avukatları bakanın kararının gerekçesini sorgulama hakkına sahip olmayacak. Bunun yerine, bakanın kararının mantıksız olduğunu savunmakla sınırlandırılacaklar. Birçok yorumcu, bunun başarı şansının çok düşük olduğunda -hemfikir. Yetkililer tarafından – Federal Gezici Mahkeme’nin hafta sonu süresince yapacakları bir özel oturumda açıklayacağı – dava sonucuna kadar Melbourne’deki Park Hotel’e geri gönderildi. Park Hotel’de tutulan diğer kişilerin davalarıysa Djokovic’in aksine birkaç gün içinde sonuçlandırılmayacak.

Sol, bu masala Liberallerle aynı safta yer alarak değil, bu sinik siyasi manevrayı ifşa ederek yanıt vermelidir. Hawke, Djokovic’in kalmasına izin vermenin Avustralyalıları pozitif COVID testi sonuçlarını umursamayıp karantina kurallarına uymamaya teşvik edeceğini iddia etti. Oysa federal hükümet, görünürde tedarik zincirinde oluşan boşlukları kapatabilmek adına aynı karantina kurallarını tırpanlıyor. Aynı federal hükümet, kronik hızlı antijen testi kıtlığı ve PCR test sonuçlarında bir haftayı bulan gecikmeler karşısında testleri herkes için ücretsiz hale getirmek ya da testleri yapan personeli desteklemek için müdahalede bulunmayı reddediyor.

Hükümet COVID’in Avustralya genelinde kontrolsüz bir şekilde yayılmasını önlemeyerek sıkıntıyı halkın sırtına yüklemeye karar verdi. Avustralyalılara yönelik tehlikenin kaynağı, kötü fikirlere sahip Sırp tenis oyuncuları değil – tamamen yerli.

Çeviri: Güneş Sağlam

* Yazının orijinali, “Deporting Novak Djokovic Is a Political Stunt” başlığıyla 15 Ocak 2022 tarihinde jacobinmag.org’da yayımlanmıştır. Çeviri içerikler, Dsosyal’in yayın politikasıyla uyumlu olmak zorunda değildir.

Döviz ile destek olmak için Patreon üzerinden bağış yapabilirsiniz.
Devrim dergisini dijital ya da basılı olarak edinmek, abone olmak için Shopier’daki mağazamıza göz atabilirsiniz.