Fiyatları ne belirler? Birçok farklı görüş var. Bunlardan bir tanesi Diyanet’e ait ve geçtiğimiz hafta epey bir tartışıldı. Fiyatları Allah’ın belirlediğini söyleyen Diyanet, toplumun büyük bir kısmından yine tepki gördü.

İktidarın sorumluluklarını gizlemek için hiçbir fırsatı kaçırmayan Diyanet’i bir yana bırakalım. Fiyatlar konusunda başka bir görüş de John Weston’a aitti. Günümüzde de özellikle asgari ücret tartışmaları gündeme geldiğinde bu görüş yeniden hortlayabiliyor: Weston’a göre işçi ücretlerinde gerçekleşecek herhangi bir artış, fiyatları da yükselteceği için işçilere herhangi bir kazanç getirmez. Dolayısıyla sendikal mücadele dahil, işçilerin ücretleri yönünde vereceği mücadelenin kendilerine bir faydası olmayacağını söyler Weston. Marx ise “Ücret, Fiyat, Kâr” adlı eserinde durumun böyle olmadığını kanıtlar. İşçilerin ücretlerinin arttığı ilk anda fiyatlar gerçekten de artar. Ancak işçi ücretlerinin yükselmesi emekçilerin yoğun tükettiği metalara talebi arttırır ve bunların üretiminin de artışına yönelik bir baskı oluşturur. Güncel örnekler vermemiz gerekirse bu daha az golf sahası, özel jet, lüks otomobil, yat, villa; daha fazla bebek bezi, temel gıda, yolcu uçağı, apartman dairesi üretilmesi demektir. İşçi sınıfının toplam üretimden aldığı pay bu süreçte artar. Marx, işçilerin daha çok kazanmasının patronların kârının azalması dışında ‘’olumsuz’’ hiçbir sonucunun olmayacağını söyler.

Peki bunu neden anlattık, neden böyle bir girişle başladık?

Ülkemizde binlerce şubesi olan bir zincir market, 11 Ağustos Perşembe günü, mağazalarında tekne satacağını açıklamıştı.1https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/sosyal-medyanin-gundeminde-a101-tekne-satacak-1966314 Plastikten üretilmiş, su kovalarının üzerinde çocukken yüzdürdüğümüz teknelerden bahsetmiyoruz. 80 bin liralık fiyatı ve 9’a varan taksit seçenekleriyle marketin ‘’aktüel’’ ürünleri arasına eklediği bir ürün bu. Fiyata dahil olmayan motor da eklendiğinde yaklaşık 300 bin liraya varan bir maliyeti var. Teknenin kullanımı, muhafazası ve bakımı için düzenli olarak harcanması gereken meblağı hesaba katmadık bile. Haliyle konu sosyal medyada çokça konuşuldu. Birçok yurttaşa garip geldi ve bazıları için espri malzemesi oldu.

Bir ucuzluk marketi elbette ki durduk yere tekne satışı yapmıyor. Ülkemizdeki yoksulların gelirlerinin yüzde yetmişlik bir kısmı, gıdaya ve faturalara gidiyor.2https://www.birgun.net/haber/gelirlerin-yuzde-70-i-gidaya-ve-faturalara-gidiyor-398084 Bu ne demek? Marketlerin, her yerden çıkan internet reklamlarıyla, jenerik fon müzikleriyle ya da renkli afişleriyle yoksulları temel ihtiyaçlarının ötesinde bir harcamaya teşvik etmesinin, yani onlardan daha fazla gelir elde etmesinin zorlaşması demek.

Yani başta aktardığımız sürecin tersi yaşanıyor. Yoksullar daha da yoksullaştıkça, harcamaları giderek yalnızca ihtiyaç temelli hale geliyor; emek gücü ve birikmiş sermaye ise lüks tüketim ürünlerinin üretilmesi için kullanılır hale geliyor. Haliyle şirketlerin pazarlama stratejileri, artan enflasyon ve değersizleşen maaşlar sonucunda oluşan tabloya göre yenileniyor.

Açalım. Eskiden daha geniş kitleye daha fazla adette, daha düşük fiyatlı metaları pazarlamaya çalışan marketler, artık bu geniş kitlenin alım gücünün iyice düşmesinden dolayı bu kitleyle yetinemez bir halde. Dolayısıyla burada kaybettiği parayı, daha az kişiye daha pahalı satışlar yaparak elde etmek zorunda. Emekçi halkın ucuz diye makarna, yağ ve pirinç almaya gittiği markette teknenin olmasının nedeni bu kaybı kapatmak aslında.

Ucuzluk marketinin denemeleri başarılı olur mu bilinmez. Ancak yaygın bir kanının aksine, insanlar zenginleştiği için değil, geniş halk kitleleri daha da yoksullaştığı için halkın geniş bir kesiminin rağbet ettiği bu markette lüks eşya satılıyor. Hem de öyle balıkçı teknesi falan da değil, düpedüz lüks, düpedüz hobi için olan bir şey. Akıllarda ise şu soru beliriyor: Çoğunluğun zevk için tekne alabileceği bir refah düzeyine mi ulaştık? Elbette hayır.

Geleceğimizi çalanların, emekçi halkın her kuruşuna göz dikenlerin, bizi sömürerek zenginleşenlerin başrolü olduğu bir oyunda yeni bir perdeden ibaret bu izlediklerimiz. Bu perdenin nasıl kapanacağı, finalin nasıl olacağı da mücadelede güçlü olan tarafından belirlenecek.

Notlar:

[1] https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/sosyal-medyanin-gundeminde-a101-tekne-satacak-1966314

[2] https://www.birgun.net/haber/gelirlerin-yuzde-70-i-gidaya-ve-faturalara-gidiyor-398084

Dsosyal
Author