28 Ocak günü Resmi Gazete’de yayımlanan atama kararı ile Adalet Bakanı’nın görevinden af talebinin kabul edildiğini öğrenmiş olduk. Konuya ilişkin çeşitli tartışmalar ve yorumlara şahit olduk. Tartışmanın kendisini toplumda yükselen adalet talebi ve bu adalet talebi karşısında söz konusu değişikliğin sonucuna odaklamayı tercih ediyoruz. Öncelikle görevden alma usulüne özel bir dikkat çekmek istiyoruz. Hiçbir hukuki karşılığı olmayan “görevden af talebi” söyleminin Adalet Bakanı tarafından da devam ettirilmesinin hukuken kabul edilebilir bir yanı bulunmamaktadır. Kısaca açıklayarak…
“Cumhurbaşkanına hakaret” suçu, gazeteci Sedef Kabaş’ın önce evinden gece vakti gözaltına alınması ve akabinde tutuklanmasıyla tekrar ülkenin gündemine girerek halihazırda var olan bir tartışmayı canlandırdı. Hem somut olay özelinde hem de genele ilişkin bir sonucu ortaya koymak bizler açısından değerli. Kabaş’ın Cumhurbaşkanı’nın siyasi alanda kendisinden olmayanlara karşı kullandığı sert dili eleştiren genel bağlam içerisinde şu sözlerinin söz konusu suçlamaya konu olduğu iddia edilmektedir: “Meclis’te tartışmalar olur mu? Olur. Siyaseten kavgalar olur mu? Olur Fikir ayrılıkları…
Memleketin dört bir yanından onlarca baro başkanı “savunmayı savunmak” amacıyla Ankara’ya yürüdü. Avukatlık kanununda yapılacak olan düzenleme ile birlikte adaletsizliğe karşı toplumsal desteği arkasına alan bu yürüyüş, baro başkanlarını ve savunmayı aşan bir hamleye dönüştü. Hiçbir ilde engelleme ile karşılaşmadan Ankara’ya gelen baro başkanları, Ankara’da bir süredir fiilen süren OHAL’e şahit oldu. Şahitlik aynı zamanda direnişin ve mücadelenin mevziisi haline dönüştü. Bu direnişe yönelik çeşitli değerlendirmeleri takip ettik. Baroların toplumsallaşma ihtimali bulunan yürüyüşü sınırlandırdığı ve…