Ukrayna ile Rusya arasındaki savaş tüm şiddetiyle sürerken, uluslararası düzeyde alınan konumlar pek de şaşırtıcı olmadı. ABD ve AB emperyalizmi, Neo-Naziler Ukrayna’da iktidar ortağı olduğu sırada unuttukları ‘evrensel değerleri’ Rusya’nın saldırısıyla birlikte tekrar hatırlayıp bir dizi ekonomik yaptırımla Rusya’ya açıktan cephe alırken; Çin, Hindistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Rusya ile ticari bağları kuvvetli kimi ülkeler daha mesafeli bir tavır takınmayı tercih etti. Batı’nın maşası olmak için can atan Ukrayna iktidarının milliyetçiliği, karşısında, Sovyetler Birliği’nin milletler politikasını eleştirerek Ukrayna’nın Rus toprağı olduğunu söyleyen Putin’in Rus milliyetçiliğini buldu. Böylece, sosyalizmin çözüldüğü yerde milliyetçiliğin güçlendiği tezinin de bir kez daha doğrulandığını gördük.

Savaşın baş sorumlusu NATO, diplomatik krizden çatışmaya evrilen sürecin her aşamasında gerginliğin taraflarını provoke etmeye devam etti. Fakat emperyalizmin bölgeye bu kadar görünür ve doğrudan müdahale etmesi yeni bir olgu değil. 2013 yılının Kasım ayında başlayan ve dönemin Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’in 2014 yılının Şubat’ında darbe benzeri bir sürecin sonunda iktidardan düşmesine yol açan en temel etkenlerden biri olan Maydan Eylemleri, emperyalizmin bölgeye dair niyetlerinin açıkça ortaya çıktığı bir olay olması bakımından önemli. Maydan Eylemleri’ni hatırlamak, bugün savaşa dönüşen sürecin ve NATO’nun bu süreçte oynadığı rolün de daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır.

Maydan Eylemleri ve Sonuçları

Genellikle Rus yanlısı olarak bilinse de, Ukrayna’nın eski cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç iktidarda olduğu 2010-2014 yılları arasında kimi zaman Rusya’yla, kimi zaman ise AB ile yakınlaştı. Yanukoviç, Rusya ile ilişkilerini bozmamaya çalışırken bir yandan da AB ile bir ortaklık ve serbest ticaret antlaşması imzalamak için çaba harcadı. Batı ile iyi ilişkilerin sürdürüldüğü bu dönemde ayrıca IMF’den de borç alındı. Şaşırtıcı olmayan biçimde IMF borcu ülke ekonomisini daha da kötü bir hale getirdi ve Yanukoviç çözümü Rusya’ya tekrar yaklaşmakta buldu. Ukrayna’nın Avrupa Birliği ile ortaklık ve ticaret antlaşmasını askıya almasını Rusya’nın talep ettiğini düşünmek akla yatkın. 21 Kasım 2014’te askıya alınan antlaşmanın hemen ardından da Maydan Eylemleri başladı.

            Maydan Eylemleri’nden bahsederken iki noktayı vurgulamak gerekiyor. Birincisi, Batı medyasındaki birçok iddianın aksine bu eylemlere katılanlar ülkede çoğunluk olmadığı gibi, çoğunluğu temsil de etmiyordu.1https://www.washingtonpost.com/news/monkey-cage/wp/2014/02/12/who-are-the-protesters-in-ukraine/ (Erişim tarihi: 01.03.2022) İkinci olarak da, eylemleri emperyalist merkezlerin en ince detayına kadar önceden planladığı fikrinin herhangi bir dayanağı olmadığını söylemek gerekiyor. Kadir-i mutlak bir emperyalizm anlayışına dayanan bu ‘düğmeye bastılar’ söylemi, hem emperyalizmin ne olduğuna dair çarpık bir algı oluşturduğu hem de toplumsal dinamikleri yok saydığı için reddedilmesi gereken bir yaklaşım. Fakat açık olan, Batı’nın bölgeye yaptığı on yıllarca süren yatırımların meyvesini Maydan Eylemleri ile verdiği ve emperyalizmin eylemleri hızlı bir şekilde manipüle etmede oldukça başarılı olduğu.

Batı yanlısı ve liberal bir söyleme sahip olmakla birlikte, başlangıcında Ukrayna’nın o dönemki ekonomik ve toplumsal koşulları göz önünde alındığında makul denebilecek kimi taleplerin de ortaya konulduğu Maydan Eylemleri kısa sürede faşist bir tona büründü. Bu dönüşümün en önemli öznesi de eylemlere öncülük yapan Neo-Nazi partisi Svoboda oldu.2Svoboda’nın nazizmi savunan bir parti olduğu bir yorum ya da abartılı bir ifade değil, açık bir olgu. Partinin liderinin Goebbels hayranı olduğu ve Ukrayna’nın bir ‘Rus-Yahudi Mafyası’ tarafından yönetildiğini söylediği biliniyor. https://jacobinmag.com/2022/02/maidan-protests-neo-nazis-russia-nato-crimea(Erişim tarihi: 01.03.2022) Svoboda, emperyalist merkezler tarafından kendisine sağlanan maddi olanakların da yardımıyla adeta bir öncü parti gibi davranarak hem eylemci kitleyi ideolojik olarak yönlendirdi hem de eylemlerin radikalleşerek silahlı çatışmaya dönüşmesine yol açtı. Silahlı çatışmalar da, Ukrayna Parlamentosu’nun Şubat ayındaki kararına meşruiyet sağlama amacına hizmet etti. Yeni hükümetin Batı’nın güdümüne girme arzusu ve iktidar ortağı neo-Nazilerin de etkisiyle yönetim kademelerinde artan ırkçılık ve Rus düşmanlığı, ülkenin doğusundaki Donbass Bölgesi’nde Ukrayna’dan bağımsızlık ilan eden Lugansk ve Donetsk Halk Cumhuriyetlerinin kurulmasına ve Rusya’nın Kırım’ı ilhakına yol açtı. Ukrayna’nın NATO ve A.B.’ye girme isteği ve Batı’nın Rusya’yı sürekli olarak provoke etmesi sonucunda artan gerilim ise en sonunda savaşa dönüştü.

Neo-Nazi Dostu Batı

Maydan Eylemleri’nin başladığı andan itibaren, batılı ülkeler hangi tarafı tuttuklarını açıkça göstermekten çekinmedi. Kendilerine yakın olmayan yönetimlere karşı olan her protestoda olduğu gibi, faşist grupların yönlendirdiği Maydan Eylemleri’nde de Batı, eylemcileri demokrasi kahramanı ilan etmekte vakit kaybetmedi. Fakat emperyalizmin desteği, medya üzerinden yürütülen bu ideolojik savaşın da ötesine geçti. Eylemlerin başlamasından kısa bir süre sonra Ukrayna’ya giden ABD’li senatör John McCain, Svoboda’nın faşist liderleriyle poz vererek eylemcilere desteğini iletti.3https://www.businessinsider.com/john-mccain-meets-oleh-tyahnybok-in-ukraine-2013-12 (Erişim tarihi: 02.03.2022) Bu açık destek eylemlerin sona ermesinden sonra da devam etti. Beyaz Saray, Yanukoviç’ın cumhurbaşkanlığından düşürüldüğü parlamento oylamasından ‘yapıcı bir iş’ olarak övgüyle söz etti.4https://www.washingtonpost.com/world/europe/ukraines-yanukovych-missing-as-protesters-take-control-of-presidential-residence-in-kiev/2014/02/22/802f7c6c-9bd2-11e3-ad71-e03637a299c0_story.html (Erişim tarihi: 02.03.2022) Yeni iktidarı da bütün güçleriyle destekleyen emperyalist devletler, Ukrayna’yı Rusya’ya karşı kışkırtmaktan hiçbir zaman geri durmadılar.

            Maydan Eylemleri Ukrayna ve Rusya arasındaki krizin ortaya çıkışındaki önemli kilometre taşlarından biri. Hem bu nedenle hem de emperyalizmin ekonomik ve politik müdahalelerinin en doğrudan ve görünür örneklerinden biri olması sebebiyle bu eylemleri hatırlamak ve hatırlatmak önem arz ediyor.

Notlar:

[1] https://www.washingtonpost.com/news/monkey-cage/wp/2014/02/12/who-are-the-protesters-in-ukraine/ (Erişim tarihi: 01.03.2022)

[2] Svoboda’nın Nazizmi savunan bir parti olduğu bir yorum ya da abartılı bir ifade değil, açık bir olgu. Partinin liderinin Goebbels hayranı olduğu ve Ukrayna’nın bir ‘Rus-Yahudi Mafyası’ tarafından yönetildiğini söylediği biliniyor. https://jacobinmag.com/2022/02/maidan-protests-neo-nazis-russia-nato-crimea (Erişim tarihi: 01.03.2022)

[3] https://www.businessinsider.com/john-mccain-meets-oleh-tyahnybok-in-ukraine-2013-12 (Erişim tarihi: 02.03.2022)

[4] https://www.washingtonpost.com/world/europe/ukraines-yanukovych-missing-as-protesters-take-control-of-presidential-residence-in-kiev/2014/02/22/802f7c6c-9bd2-11e3-ad71-e03637a299c0_story.html (Erişim tarihi: 02.03.2022)

Refik Sina
Author