Televizyon izlerken rahatsız etmelerine alışmıştık. Gazete ve dergilerde o sayfaları atladık hep. Sonra internet yaygınlaştı, biz de başka mecralara kaçtık. Kısa bir sürenin ardından burada da yakaladılar bizi. “Adblock”, ya da reklam engelleyici hayatımızın değişmez bir parçası haline geldi.1Reklam sektörünün dünyadaki büyüklüğü farklı kaynaklara göre 500-600 milyar dolar civarında olarak değerlendiriliyor. https://www.statista.com/statistics/236943/global-advertising-spending/ https://www.marketingdive.com/news/ad-spending-growth-will-accelerate-to-6-worldwide-in-2020-study-says/565925/ https://www.cnbc.com/2019/10/24/global-ad-spend-has-slowed-but-2020-looks-set-to-be-a-bumper-year.html

Türk Dil Kurumu, “Bir şeyi halka tanıtmak, beğendirmek ve böylelikle sürümünü sağlamak için denenen her türlü yol” olarak tanımlıyor reklamı. Evet, her türlü yol…  Tanım bile bu kadar ucu açık olunca bir yazı okurken oradan buradan “popup” fırlaması, ya da izlediğimiz videonun birden yüksek sesle kesilmesi o kadar da büyük olaylar gibi gelmiyor elbette.

“Hangi Gelecek?” başlıklı içeriğimizde mevcut piyasa düzeninde teknolojik gelişmelerin kaçınılmaz olarak aşırı üretime yol açacağına ve bu aşırı üretimin sonuçlarından birisinin de tüketimi artırmak için reklamların da artırılması olacağına değinmiştik.2 https://dsosyal.com/video/hangi-gelecek/  Bu kadar çok reklamla karşılaşmamızın bir sebebi zaten bu. “Çevreci malzeme” kullanılarak üretilen bir ürün reklamı ile bir sonraki karşılaşmanızda aklınızda tutmanızı öneririz. Çünkü reklam zaten size normalde satın almayacağınız bir ürünü satmaya çalışırken, doğanın üzerinde hiç de gereği olmayan bir yük oluşturmuş oluyor: Hem reklamın oluşturulmasının ve yayılmasının hem de fazladan üretilecek olan ürünün üretiminin ve dağıtımının doğaya verdiği tahribatı hiçbir çevreci ambalaj maalesef karşılayamaz.

Kullandığımız dijital platformlar reklama büyük ölçüde bağımlı bir yapıda geliştiler. Hepsi benzer bir süreçten geçmiş oldu. Büyüme dönemlerini hisse değerini artırmak üzere kısa vadede zarar da etse daha fazla düzenli kullanıcıya ulaşma hedefiyle geçirirken; doğru buldukları noktada ise bizi reklama boğmaya başladılar. İşletme masrafları birçoğumuzun tahmin edemeyeceği kadar büyük olan bu platformların temel gelir kaynakları ise reklamlar ve topladıkları verilerimizi satmak. 3 Önümüzdeki haftalarda büyük verinin neden önemli hale geldiğine ilişkin de bir içerik hazırlayacağız. Bunun gelecekte ne gibi zararlara yol açacağını tartışmak ise oldukça ürkütücü.

Çok da uzağa gitmeden reklama bağımlılığın potansiyel zararına örnek vermek mümkün. Neredeyse orijinal hiçbir şey üretmeyen Türkiye medyası, reklam sektörüne bağlı bir şekilde çok hızlı bir şekilde şişmişti. Belki de şu an gördüğümüz “havuz medyası”na dönüşümü de bu sayede çok daha kolay oldu. Oysa reklam bağımlılığı, kalitesizlik ya da televizyon keyfini zamansız bölmek gibi daha “masum” zararlarla başlamıştı.

Toplumun tamamına ulaşabilen tüm seslenme araçlarının finansman ihtiyacını, ya da rekabet için ürünlerini ve hizmetlerini agresif bir biçimde pazarlamak zorunda olan şirketlerin reklam arzını ortadan kaldırma şansımız ise henüz yok. Üretimin başka türlü örgütlendiği bir düzen haricinde hiçbir çözüm önerisi ise sürdürülebilir ve gerçekçi değil. Ancak bu düzeni değiştirme iddiasındakiler kendi platformlarını mümkün olduğunca temiz tutabilir, içerik üretmek için gerekli ihtiyaçlar için de seslendikleri insanlara bel bağlayabilirler. En azından biz bunu deneyeceğiz.

Dsosyal.com reklam gelirleri ile değil; yalnızca içerik üretenlerin, takip edenlerin, zaman zaman gerçekleştireceğimiz oylamalarla katkıda bulunanların ya da bir şekilde topluluğumuzun parçası olan herkesin sayesinde yayın hayatını sürdürmeyi ve büyümeyi hedefliyor. Patreon ve Kreosus üzerinden bize bütçenize uygun bir destek vererek, ya da Devrim dergisine doğrudan abone olarak bu iddiamızı sürdürmemize yardımcı olabilirsiniz.

Reklamsız bir internet sitesinin çok daha güzel olduğunun hepimiz farkındayız.

Reklamsız bir dünya da fena olmaz sanki.

***

[1] Reklam sektörünün dünyadaki büyüklüğü farklı kaynaklara göre 500-600 milyar dolar civarında olarak değerlendiriliyor. https://www.statista.com/statistics/236943/global-advertising-spending/

https://www.marketingdive.com/news/ad-spending-growth-will-accelerate-to-6-worldwide-in-2020-study-says/565925/

https://www.cnbc.com/2019/10/24/global-ad-spend-has-slowed-but-2020-looks-set-to-be-a-bumper-year.html

[2] https://dsosyal.com/video/hangi-gelecek/

[3] Önümüzdeki haftalarda büyük verinin neden önemli hale geldiğine ilişkin de bir içerik hazırlayacağız.

Döviz ile destek olmak için Patreon üzerinden bağış yapabilirsiniz.
Türk Lirasıyla destek olmak için Kreosus üzerinden bağış yapabilirsiniz.
Devrim dergisini dijital ya da basılı olarak edinmek, abone olmak için Shopier’daki mağazamıza göz atabilirsiniz.
Dsosyal
Author