Geçtiğimiz günlerde AKP Genel Başkanı Erdoğan tarafından AKP’nin kuruluş yıl dönümü nedeniyle parti yöneticilerine ve milletvekillerine Cumhurbaşkanlığı forsu ve kendisinin imzası yer alan İsviçre malı saatlerin gönderildiği iddia edildi.1https://www.krttv.com.tr/gundem/erdogan-akp-yoneticilerine-cumhurbaskani-forslu-isvicre-mali-bin-h132212.html Ayrıca iddialar arasında saatin bin adet üretildiği ve tanesinin ise bin 700 avro olduğu da yer alıyor.
Peki bin adet üretildiği söylenen saatlerin tanesi bin 700 avro tutarındayken (yaklaşık 30 bin 600 lira) toplam maliyeti 30 milyon lirayı aşan bu harcamanın kaynağı ne? Bugün açlık sınırı, 6 bin 840 lira, yoksulluk sınırı ise 22 bin 279 lirayken böyle bir harcama hangi amaçla yapılabiliyor? Cumhurbaşkanlığı bütçesinden mi karşılanıyor yoksa Erdoğan’ın kendi bütçesinden mi? Eğer Erdoğan kendi bütçesinden karşılıyorsa, resmi bir sembol olan Cumhurbaşkanlığı forsunu kişisel bir hediye için hangi hakla kullanabiliyor?
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, akla gelen soruları yanıtsız bırakıyor ve iddiaları “hazımsızsınız, yüzsüzsünüz” diyerek reddediyor. Reddediyor ancak Dağ’ın açıklamasının üzerinden 3 gün geçmeden AKP’ye yakınlığı ile bilinen futbolcu Mesut Özil (Erdoğan 2019’da evlenen Özil’in nikah şahidi olmuştu), sosyal medya hesabından Erdoğan imzalı kol saati ile bir fotoğraf paylaşıyor. Ne tesadüftür ki futbolcunun paylaştığı saatte AKP’nin 21. Yıl dönümünde dağıtıldığı iddia edilen saat ile aynı şekilde ‘’Swiss Made” yazısı ve Cumhurbaşkanlığı forsu yer alıyor. Öte yandan Özil paylaşımında saatle birlikte Türk bayrağı, ‘dua eden eller’ ve kalp emojilerini de kullanıyor. Erdoğan’ın saat hediye ettiği yalanlanırken bir yandan da bu saatlerle AKP’ye yakın ünlü bir futbolcu poz verebiliyor.
Tesadüf mü? Hiç sanmıyoruz, çünkü Erdoğan’ın saat hediyesi ilk değil. 2014 yılında Afganistan’da NATO bünyesinde görev yapan 600 askere Erdoğan tarafından kendi imzasını taşıyan saatler hediye edilmişti. Cumhurbaşkanlığı forsunun siyasi ihtiyacına bağlı kullanımı da aynı şekilde yeni değil. 2015 genel seçimlerinden önce AKP’nin Üsküdar Seçim Koordinasyon Merkezi’nde Erdoğan’ın fotoğraflarıyla birlikte Cumhurbaşkanlığı forsu kullanılmıştı. Yapılan şikayetler sonucunda Cumhurbaşkanlığı forsunun AKP’nin propaganda afişlerinde kullanılamayacağı yönünde değerlendirilme yapılmış ve Cumhurbaşkanlığı forsu bulunan fotoğraflar kaldırılmıştı.2https://www.cnnturk.com/turkiye/cumhurbaskanligi-forsu-ve-turk-bayragi-icin-karar-cikti
Bir örnek daha verelim. Geçtiğimiz hafta Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü tarafından 81 ile gönderilen yazıyla, sosyal yardımlar için evleri ziyaret edecek memurlara Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın mektubunun dağıtılması talimatı verildi.3https://www.diken.com.tr/secimler-yaklasirken-devlet-memurlarina-erdogan-imzali-mektupla-ev-ziyareti-talimati/ Durumdan rahatsız olan bakanlık çalışanları bu yolla kendilerinin seçim propagandası yapmaya zorlandıklarını belirtti.
İktidarın hukuk tanımadığı, ülkenin sağladığı kurumsal tüm olanakları kendi çıkarı doğrultusunda kullandığı bir gerçek. Ancak Cumhurbaşkanlığı forsunun gösterdiği bundan ibaret değil. Bizi alıştırdıkları hukuksuzluk, uzun bir sürecin ürünü. Bu süreçte ülkemizin kaynaklarının yerli ve yabancı patronlar tarafından yağmalanmasının önündeki hukuki engeller bir bir aşıldı. Yasalar, gücü olan tarafından kolayca çiğnenebilir hale geldi, hesap sorma mekanizmaları tamamen ortadan kalktı. Sürecin yürütücüsü olan AKP, elbette kendi payını almasını bildi.
Bu nedenle konumuz olan Cumhurbaşkanlığı forsu dahil AKP’nin dahil olduğu tüm hukuksuzluklarda patronların payını görüyoruz. Özil’in kolundaki saat aynı zamanda Kaz Dağları’nı yağmalayan Kanadalı şirketi, TÜPRAŞ’ı yok pahasına alan Koç grubunu, Türk Telekom’daki talanı, en kritik zamanlarda patronlara kuvvet sağlayan grev yasaklarını simgeliyor.
Aynı zamanda hepsine karşı bütünlüklü ve örgütlü bir karşı koyuşun neden zorunlu olduğunu da…
Notlar:
[2] https://www.cnnturk.com/turkiye/cumhurbaskanligi-forsu-ve-turk-bayragi-icin-karar-cikti