Zeytinli Rock Festivali’nin yasaklanması hiç kimseyi şaşırtmadı. Pandemi sonrası yasakların gevşetilmesinin ardından, konserler ve festivaller yeniden düzenlenmeye başlanmıştı. Daha doğrusu, afişleri ve duyuruları yapılmış, sanatçılar bu konser veya festivalleri takvimlerine eklemişti. Ancak tarihleri yaklaştığında birçoğu iptal edildi. İptal süreçlerine baktığımızda ise gericilerin parmağını görüyoruz. 

Mayıs ayında, Ece Seçkin, Düzcespor’un şampiyonluk kutlamaları için konser vermek üzere anlaşmıştı. Düzce’nin bir ilçesinin MHP’li belediye başkanı konser için ‘’bir bayan şarkıcının Düzce’ye gelmesi Düzcelilere ve Düzcespor’a yakışmaz, burası muhafazakar bir yerdir’’ ifadelerini kullandı. Mayıs ayında Türkiye’nin konuştuğu ilk konser iptali bu oldu. 

Sonrasında yine aynı dönem, Hande Yener, Batman Petrolspor’un şampiyonluk kutlaması için Batman’da sahne alacaktı. Hüdapar, Saadet ve Yeniden Refah’ın il başkanları, Hande Yener’in gelmemesi için çağrılarda bulundularsa da başarıya ulaşamadılar.

Anadolufest’in iptali de Mayıs ayında gerçekleşti. Eskişehir Kardeşlik Platformu adı altında bir araya gelen ittifakta iktidar ya da muhalefet fark etmeksizin akla gelebilecek tüm gerici yapılar vardı.1https://www.medyamidas.com/hayat/eskisehir-kardeslik-platformu-tum-anne-ve-babalara-sesleniyoruz-h21569.html

Ardından Melek Mosso’yu konuştu Türkiye. Mosso’nun Isparta’da gerçekleştireceği konser, gericiler tarafından hedef gösterildi. Başrolde Yeniden Refah ve 6’lı masanın da parçası olan Saadet Partisi vardı. Özellikle AGD’nin bu konserin iptalinde rolü çok büyüktü. Melek Mosso’nun geçmiş konserlerden birinde kurduğu cümleler gerekçesiyle onu hedef gösteren AGD, halkın vergileriyle düzenlenen bu etkinliklerde, gençlerin ahlaki yönden bir erozyona uğratıldığını ve bunun da rahatsızlık oluşturduğunu savundu.2https://www.haber32.com.tr/isparta/agd-ve-mgv-isparta-subesi-melek-mosso-konseri-basin-aciklamasi-h159789.html Konserin iptalini talep eden AGD, iptal kararının sonrasında ise Valilik ve belediyeye teşekkür ettiği farklı bir açıklama yayınladı.3https://www.tv5.com.tr/ispartada-iptal-edilen-konsere-agdden-tesekkur-mesaji

Saldırılar Apolas Lermi, Aynur Doğan, çeşitli üniversite şenliklerinin birer ikişer günü, bir K-pop konseri, Kazdağı Ekoloji Festivali, Munzur Kültür ve Doğa Festivali, Kozlu Müzik Festivali diye diye giderken bugün Zeytinli Rock Festivali’nin Burhaniye Valisi tarafından iptal edilmesine kadar geldik. 

Peki gericiler sanata nasıl bu kadar kolay saldırabiliyor? Ya da sanat, gericilerin saldırısına nasıl bu kadar açık hale geldi?

Bu sorunun cevabı ise siyasetsizlikte ve örgütsüzleşmede yatıyor. Sanatın ideolojiden, siyasetten ve örgütlülükten koparılması, onu gericilerin saldırısına daha da açık hale getirdi. Sanat organizasyonları, konserler, festivaller tüketim kültürüne uyarlanmış ve kâr amaçlı olmak yerine toplumsal ve kamusal niteliği belirgin bir karakter taşısaydı bugün İlim Yayma Cemiyeti’nin bir festival iptal ettirebilmesi olanaksızlaşırdı.

Yalnızca gericilerin saldırıları da değil bahsettiğimiz. Sermayenin bu alandaki hakimiyeti, sanat izleyicilerini birçok durumda mağdur ediyor. Zeytinli Rock Festivali biletlerinin ücret iadesi sürecinde yaşanan problemler4https://twitter.com/realAnilAba/status/1557778929909374977, kâr odaklı iş yapma kültürünün ve onun doğurduğu tekelleşmenin yarattığı sonuçlara yalnızca bir örnek. Bu örnek insanların kendilerine yolunacak kaz muamalesi yapanların organize ettiği bir festivale neden yeterince sahip çıkmadığını çok iyi anlatıyor.

Diğer yandan, yasaklara karşı verilen tepkilere değinmek gerekiyor. Birçok sanatçı, Zeytinli Rock Festivali özelinde oldukça değerli tepkiler ortaya koydu, ancak yeterli sonuç alınamadı. Sonuç alınamadı çünkü sanata yönelik yasaklamaları ortadan kaldırmak, sorumluları açıkça belirtmeyi ve bunlara karşı örgütlü bir mücadele içinde olmayı gerektiriyor. Tüm alanlarda olduğu gibi sanat alanında da sonuç almak için en doğru yol kendi örgütlü kuvvetine dayanan bir mücadeleden geçiyor.

Özellikle sanatçılara yönelen gerici saldırıların faillerini ve bunların bazılarının ‘’altılı masa’’nın bir parçası olduğunu göz önünde bulundurursak, olası bir iktidar değişikliğinde bu konuyla ilgili kendiliğinden değişim beklemenin hayal kırıklıklarına yol açacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla sanat emekçilerinin kendi çıkarlarını da ancak bir mücadele ile ve kendi çıkarlarıyla toplumun çıkarlarını ortaklaştırarak savunabileceği konusunda ısrar ediyoruz. Yani festivaller, konserler yasaklanmasın, gericiler buna karışamasın istiyorsak, sanatın siyasetten uzak var olabileceği yanılsamasını üretenlerin ekmeğine yağ sürmek iyi bir seçenek değil.

Gidişatı tersine çevirmenin yolu süreci anlamaktan geçiyor. Sanatın piyasayla kurduğu ilişki, onu bir tüketim nesnesine dönüştürdü ve gerici saldırılara açık hale getirdi. Bu süreçte katılımcılar ve izleyiciler de müşteriye dönüştüğü için sanat büsbütün sahipsiz kaldı. 

Konserlerimiz özgürce gerçekleşebilsin istiyorsak mücadele etmek zorundayız. Gericiliğe, sanatın piyasalaşmasına, tüketim kültürüne karşı bütünlüklü bir karşı çıkışı örgütlemeliyiz.

[1] https://www.medyamidas.com/hayat/eskisehir-kardeslik-platformu-tum-anne-ve-babalara-sesleniyoruz-h21569.html

[2] https://www.haber32.com.tr/isparta/agd-ve-mgv-isparta-subesi-melek-mosso-konseri-basin-aciklamasi-h159789.html

[3] https://www.tv5.com.tr/ispartada-iptal-edilen-konsere-agdden-tesekkur-mesaji

[4] https://twitter.com/realAnilAba/status/1557778929909374977

Yalım Aydın
Author