Türkiye’de yapılacak aşı uygulamasının seyrine ilişkin geniş kesimlerde endişe büyürken bir yandan AKP’lilerin şimdiden torpilli aşı kuyruğuna girişini seyrediyoruz. Hatta evde kalamayan milyonlarca emekçi sırasını beklerken ne gibi bir önceliğe sahip olduğu ya da ne gibi bir kritik görev icra ettiği bilinmeyen yüzlerce kişi şimdiden aşılandı bile. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Bilim Kurulu’nun 13 Ocak’ta aşılanmasının ardından 14 Ocak’ta AKP Genel Başkanı Erdoğan aşılandı1Erdoğan’ın bu tarihten çok daha öncesinde aşılandığına dair pek çok söylenti var ancak doğru olduğunu düşünmek için pek çok neden olan bu söylentileri yazı kapsamında tartışmamayı tercih ediyoruz. ve hemen ardından “Devlet Büyüklerini Aşılama” kampanyası çerçevesinde AKP MYK’sı da onu izledi.

“Halkın aşısıyla kimlere kıyak yapıyorsunuz?” dedirten bu kampanya ve sonrasında aşılanan “öncelikli” isimlere yazıda değineceğiz.2https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-55671845 Şimdilik “Devlet Büyükleri”nce aşıya gösterilen bu aşırı ilginin aşı karşıtı argümanlara prim verilmemesi açısından en azından halk nezdinde olumlu bir etki yarattığını söyleyerek başlamak herhalde yanlış olmaz. Peki salgının kontrol altına alınması için asıl kritik uygulama olan kitlesel aşılamada ne noktadayız?

Aşıda Tedarik Sorunu

Pfizer/BioNTech, Moderna ve Sinovac gibi şirketlerin ardı ardına acil kullanım onayı alabilecek aşıları geliştirdiklerini duyurmasının ardından Türkiye’de de yaygın aşılama için hazırlıklar başlamış oldu. 1 Aralık 2020 tarihinde TBMM’de açıklama yapan Fahrettin Koca, Sinovac şirketi tarafından üretilen Coronavac aşısı için 50 milyon dozluk tedarik sözleşmesi imzalandığını duyurduğu konuşmasında “Aralık ayında asgari 10 milyon olmak üzere ama 20 milyon hedefliyoruz. Ocak ayında 20 milyon. MRNA aşısı için de aralık ayında 1 milyon, devamında da 25 milyona kadar aşının verilebileceği şeklinde görüşmelerimiz devam ediyor. Rusya ve diğer aşılarla da irtibat halindeyiz. Önemli olan, çok erken dönemde güvenilirliğini ve etkinliğini bildiğimiz aşılarla başlayalım istiyoruz” sözlerini sarf etmişti.3https://twitter.com/drfahrettinkoca/status/1333889937633120256?s=20 Bizce salgın sürecinin en başından beri 5 tane maskeyi yurttaşlara ulaştırmak konusunda bile büyük bir plansızlık ve acziyet gösteren AKP yetkililerince yapılan bu açıklamanın o günlerde de bir inandırıcılığı yoktu ancak bu türden açıklamaların ardı arkası kesilmedi.

Önce 11 Aralık’ta aşı takviminin başlayacağı4http://www.diken.com.tr/covid-19-asisi-ucretsiz-yapilacak-cinle-50-milyon-doz-icin-sozlesme-imzalandi/ ardından da günde 1.5 milyon ila 2 milyon arasında aşılama yapılacağı söylendi. Aynı günlerde Türkiye’de yapılan çalışmalarda aşının yüzde 91,25 oranında koruyuculuk oranına sahip olduğu ve başta Brezilya’nın henüz aşının koruyuculuk oranlarına ilişkin verileri yayınlamamış olmasının “Brezilya’nın kendi iç sorunu” olduğu da açıklanmıştı.5https://www.hurriyet.com.tr/gundem/cin-asisi-pazartesi-turkiyede-41697877 Daha sonraki süreçte Brezilya tarafından açıklanan verilerin Türkiye tarafından açıklanan verilerle açıkça tutarsızlık gösterdiğinin ortaya çıktığını, ancak acil kullanım için üretilen aşılarda çok yüksek koruyuculuk oranlarının gözlenememesinin uzmanlarca olağan kabul edildiğini de belirterek not etmekte yarar var.

Yapılan açıklamalara inanılacak olsa AKP sonunda salgın yönetiminde çığır açacaktı ve Türkiye aşılamaya en hızlı şekilde başlayan ülkeler arasına girecekti. Ancak AKP’nin büyük çaresizliği tam da burada başlamış oldu. 11 Aralık 2020 tarihinde uygulamasına başlanacağı söylenen (yani bu tarihten en az 2 hafta önce Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nda yapılan biyogüvenlik testlerine girmek üzere tedarik edilmiş olması gereken) aşıların 28 Aralık 2020 tarihinde ülkede olacağı açıklandı. Pekin’deki gümrük hareketliliğinde yaşanan aksamalar sebebiyle aşıların geciktiği ve nihayet 30 Aralık 2020 tarihinde inaktif aşıların ilk kısmının Sağlık Bakanlığı’na teslim edildiği ve aşılardan rastgele alınan numunelerin Türkiye İlaç Tıbbi Cihaz Kurumu’na sevk edilerek analiz sürecine başlandığı duyuruldu.6https://twitter.com/drfahrettinkoca/status/1344346390584033283/photo/1 Bu tarihte 3 milyon dozluk sevkiyat yapılmıştı. Aynı günlerde Pfizer firmasına ait Pfizer/BioNTech aşısı için ancak yeni anlaşma yapılabilmişti. Firmayla yapılan anlaşmada 2021 Mart ayı sonuna kadar 4.5 milyon doz aşının Türkiye’de olacağı kararlaştırılmıştı. Bu yazının yazıldığı tarihe kadar Pfizer/BioNTech aşısının Türkiye’ye geldiğine dair herhangi bir resmi açıklama yapılmadı. Ancak 25 bin doz Pfizer/BioNTech marka aşının Türkiye’ye getirildiği fakat bunun duyurulmadığı muhalefet milletvekilleri tarafından çokça iddia edildi.7İddialara ilişkin haber: https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dikkat-ceken-iddia-biontechten-25-doz-alindi-2-doz-yapildi-1805795 İnaktif aşıların 10 milyon doz olarak planlanan sevkiyatının 6.5 milyon dozluk bölümü ülkeye ancak 27 Ocak 2021 tarihinde getirildi.

AKP’liler Aşı Sırası Beklemiyor

Türkiye İlaç Tıbbi Cihaz Kurumu’nun acil kullanım onayı çalışmaları sürerken Sağlık Bakanlığı aşıda öncelik verilecek grupları ve aşılama planını açıkladı. Bu plana göre ilk aşamada sağlık kurumlarında çalışanlar, huzurevi vb. yerlerde kalan ve çalışanlar ile 65 yaş üstü bireylere aşı yapılacaktı. İkinci aşamada zabıtalar, polisler, öğretmenler, gıda sektöründe çalışanlar vb kamu hizmeti veren ya da kritik tedarik işlerinde çalışan gruplara yer verildi. Bu grupla birlikte 50-64 yaş arası vatandaşlar da aşılanacaktı. Üçüncü aşama kronik hastalığı olanlar ve diğer yaş gruplarına ayrıldı. Dördüncü ve son aşamada ise aşılanma sırası geldiği halde zamanında aşı yaptırmayanların yapılacağı belirtildi. Bu 4 grup da başta yaş olmak üzere çeşitli alt kriterlere göre kademelendirilerek aşılanacaktı.8https://www.ntv.com.tr/turkiye/asida-oncelikli-meslek-gruplaribelli-oldu-kim-ne-zaman-asilanacak,ZdJl-XCGFUe_IGg09U-9Xw

13 Ocak 2021 tarihinde acil kullanım onayının çıkmasıyla birlikte önce Fahrettin Koca ve Bilim Kurulu’ndan başlanmak üzere sağlık çalışanlarının aşılanmasına başlandı. Ertesi gün AKP Genel Başkanı Erdoğan aşılandı ve Fahrettin Koca’nın devlet büyüklerinin aşılanması kampanyası çerçevesinde yaptığı “aşı ikramı” ve daveti üstüne birkaç gün içerisinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİP Genel Başkanı Meral Akşener ve DP Genel Başkanı Gültekin Uysal aşılanmış oldu. Muhalefet liderlerinden bir kısmı bu davete “sıramı bekleyeceğim” yanıtını verirken yurttaşlar olarak AKP MYK’sının tam kadro olarak aşılanması üzerine “Devlet Büyükleri”ne tanınan önceliğin aslında AKP’lilere yapılan bir torpilden ve muhalefete verilen bir sus payından ibaret olduğunu görmüş olduk.

Torpil kazalarının halka açıklanma biçimleri de oldukça gülünçtü. AKP Eskişehir Eski Gençlik Kolları Başkanı olduğu bilinen 23 yaşındaki Avukat Fatih Özata’nın aşılandığının ortaya çıkması üzerine gelen yoğun tepkilere cevabı “hastane avukatıyım” olurken Ankara Eski Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve eşi Nevin Gökçek VIP aşı kervanına katılmakta gecikmedi. AKP’nin salgın yönetiminde; bir siyasi partinin merkezi kurulunda görev almak dışında hiçbir vasfı olmayan kişilerin, istifa ettirilip evinde oturan eski bir büyükşehir belediye başkanı ve eşinin aşılanması için seferber olunurken hâlâ sağlık emekçilerinin bile tamamı aşılanmadı.9Yeni bir torpilli aşı listesi iddiaları daha geçtiğimiz hafta basına yansırken bu yeni listede de Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Cahit GÜRAN, Rektör Yardımcısı Vural Gökmen, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Aydın Ulucan, genel sekreter ve genel sekreter yardımcıları yer alıyor. https://halktv.com.tr/torpilli-asi-listesi-445405h

Gelinen noktada Sağlık Bakanı tarafından Aralık 2020’de asgari 10 milyon doz hatta 20 milyon doz, Ocak ayında 20 milyon doz inaktif aşının tedarik edileceği söylenmişken yine Sağlık Bakanlığı açıklamalarına göre 30 Aralık’ta gelen 3 milyon doz ve Ocak ayında gelen 6,5 milyon dozla birlikte bugün Türkiye’nin elinde toplam 9,5 milyon doz inaktif aşı var. Bilindiği kadarıyla BioNTech/Pfizer aşısı için ise hiç sevkiyat yapılmadı. Sağlık Bakanlığı halka yaklaşık 40 milyon doz aşı vadetmişken elde bunun çeyreği kadar aşı var ve emekçiler sırasını beklerken AKP’liler halkın aşısıyla birbirine kıyak yapıyor.

Peki, vadedildiği gibi günde 1,5 milyon ile 2 milyon doz aşılama yapıldı mı ya da bunu yapacak altyapımız var mı? AKP’nin salgın yönetiminin iflası aşılama hızında da devam ediyor. Fahrettin Koca, Twitter hesabından aşı uygulamasının başladığı 14 Ocak’ta 100 bin civarı sağlık çalışanının, 15 Ocak itibariyle 500 binden fazla sağlık çalışanının aşılandığı, 23 Ocak’ta da 1 milyon 200 bin kişinin aşılanmış olduğunu duyurdu.10https://twitter.com/drfahrettinkoca/status/1353056278789017600?s=20 Başta milyonlar havada uçuşurken kabaca bir hesapla Türkiye’nin günde ancak 100.000 kişiye aşılama yapabildiği anlaşılıyor. Henüz ilk sevkiyatla gelen aşıların bile tamamını uygulayabilmiş değiliz.11Aşılamaya ilişkin anlık verilere Sağlık Bakanlığı’nın internet sitesinden erişmek mümkün. https://covid19asi.saglik.gov.tr/

Halk sağlığı uzmanlarına göre Türkiye çok az miktardaki aşıyı yaygın ve etkili uygulayamıyor. Aşılamadaki neredeyse tüm yükü hali hazırda yetersiz olan, içerisinde hekim bulunmayan, hekim bulunan kimi yerlerde yardımcı sağlık personelinin olmadığı aile sağlığı merkezleri çekiyor. Bir aşı uygulamasının hangi sürede yapılabileceğini gözetmek, bunların mevcut sağlık personeline göre dağılımını yapmak, gerekirse emekli sağlık personelleri ile sağlık öğrencilerinden destek almak ve buna göre uygulama noktalarını tespit etmek hiç de zor değil ancak salgını yönetmek gibi bir niyetleri olmadığını artık ilan etmiş olan Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu sanırız yalnızca günü kurtarmakla ilgileniyor. Aşının ikinci dozunun 28 gün aradan sonra yapılacağı duyurulmuşken hızlı ve etkili aşılamanın yapılamaması, ağır aksak yapılmış olan birinci doz uygulamalarıyla sağlanan korumayı da riske atabilir.12Halk Sağlığı Uzmanı Prof Dr. Ahmet Saltık’ın konuya ilişkin görüşleri: https://www.youtube.com/watch?v=FhDW5l5xEZs

Aşıda “Fikri Mülkiyet” Yoksulları Ölüme Terk Ediyor

Aşı tedariki yalnız Türkiye değil, tüm dünya için büyük bir kriz başlığı haline geldi. Şirketler aşı formüllerini paylaşmayı reddettiğinden tüm dünya birkaç şirketin üretim kapasitesi ile sınırlanmış durumda. Pfizer/BioNTech’in AB ülkelerinin aşı formülünün paylaşılması talebini reddettiği basına yansımıştı. Bunun hemen ardından şirketin kapasite yetersizliği nedeniyle tedariki yavaşlatma kararı aldığı duyuruldu. Güney Afrika ve Hindistan, Dünya Ticaret Organizasyonu’na COVID-19 pandemisine ilişkin fikri mülkiyet haklarını geçici olarak askıya alma çağrısı yaptı.13https://www.thelancet.com/journals/lancet/article/PIIS0140-6736(20)32581-2/fulltext Aşı satışına başlayan şirketlerin 2021 yılı boyunca yapabileceği tüm üretim halihazırda rezerve edilmiş durumda. Dünya nüfusunun çok azını oluşturan AB ülkeleri gibi zengin ülkeler aşıya sahip olurken yoksul ülkelerin aşıya erişememesi, yani aşıda eşitsizlik salgının çok daha fazla insanı öldürmesine sebep olabilir.

Aşı dağılımında eşitsizliğin önlenmesi aşı üretiminde fikri mülkiyet sınırlamalarının kaldırılmasından, formüllerin hızlı bir şekilde ülkeler arası paylaşılmasından ve yerli aşı üretip hızlı ve etkin biçimde uygulamasını koordine edecek bir kamu kurumunun oluşturulmasından geçiyor. Halihazırda yerli aşı çalışmaları dağınık biçimde pek çok şirket ve üniversite bünyesinde devam etse de Türkiye’nin böyle bir dağınık çalışma biçimiyle yerli aşıyı üretecek ne teknik altyapısı ne de insan kaynağı var.

Sağlıkta piyasalaşmanın adımlarından biri olarak AKP eliyle kapatılan Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü, Cumhuriyet devrimi politikaları çerçevesinde tam da bu amaçla kurulmuş ve yıllar içerisinde hem yerli aşı üretebilecek hem de yaygın aşılama planlamalarını yürütebilecek bir kurum haline gelmişti. Buna benzer bir kurumun yeniden oluşturulabilmesi, ancak sağlıkta kamuculuğu savunmakla mümkün. Bugün salgını yönetenlerinse bunu yapmakla uzaktan yakından alakasının olmadığı açık.

Bu yazının yazarı ve muhtemelen okuyucusu olanlar kendilerine bilinmez bir tarihte gelecek olan aşı sırasını beklerken onlar torpilli aşı kuyruğuna girdi bile. Yukarıda aktardığımız üzere torpilli aşı sırası bile bir hayli uzun. Kamuculuktan, eşitlikten, ücretsiz sağlık hakkından bahsedilmeyen bir siyasi düzlemde bu kuyruk daha da uzayacağa benziyor. Fakat bizim aşıda eşitsizliğe razı olmaya da AKP’lileşen siyasi düzlemi kabul etmeye de niyetimiz yok.

Tam da bu nedenle, “Sağlıklı Bir Türkiye İçin” öncelikle salgın yönetiminin derhal emekçilere, sağlıkçılara ve bilim insanlarına devredilmesi gerekiyor.14İmza kampanyasına katılmak için: https://devrim.org.tr/saglikli-bir-turkiye-icin/ AKP’nin büyük çaresizliğinin salgının tüm yükünü sırtlayan emekçilere yeni bir yol açması için…

Devrim Hareketi’nin başlatmış olduğu “Sağlıklı Bir Türkiye İçin” kampanyasının imza metnine bağlantıdan ulaşabilir, imza vererek kampanyaya destek olabilirsiniz: https://devri.me/imzaver

Notlar:

[1] Erdoğan’ın bu tarihten çok daha öncesinde aşılandığına dair pek çok söylenti var ancak doğru olduğunu düşünmek için pek çok neden olan bu söylentileri yazı kapsamında tartışmamayı tercih ediyoruz.

[2] https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-55671845

[3] https://twitter.com/drfahrettinkoca/status/1333889937633120256?s=20

[4] http://www.diken.com.tr/covid-19-asisi-ucretsiz-yapilacak-cinle-50-milyon-doz-icin-sozlesme-imzalandi/

[5] https://www.hurriyet.com.tr/gundem/cin-asisi-pazartesi-turkiyede-41697877

[6] https://twitter.com/drfahrettinkoca/status/1344346390584033283/photo/1

[7] İddialara ilişkin haber: https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dikkat-ceken-iddia-biontechten-25-doz-alindi-2-doz-yapildi-1805795

[8] https://www.ntv.com.tr/turkiye/asida-oncelikli-meslek-gruplaribelli-oldu-kim-ne-zaman-asilanacak,ZdJl-XCGFUe_IGg09U-9Xw

[9] Yeni bir torpilli aşı listesi iddiaları daha geçtiğimiz hafta basına yansırken bu yeni listede de Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Cahit GÜRAN, Rektör Yardımcısı Vural Gökmen, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Aydın Ulucan, genel sekreter ve genel sekreter yardımcıları yer alıyor.https://halktv.com.tr/torpilli-asi-listesi-445405h

[10] https://twitter.com/drfahrettinkoca/status/1353056278789017600?s=20

[11] Aşılamaya ilişkin anlık verilere Sağlık Bakanlığı’nın internet sitesinden erişmek mümkün. https://covid19asi.saglik.gov.tr/

[12] Halk Sağlığı Uzmanı Prof Dr. Ahmet Saltık’ın konuya ilişkin görüşleri: https://www.youtube.com/watch?v=FhDW5l5xEZs

[13] https://www.thelancet.com/journals/lancet/article/PIIS0140-6736(20)32581-2/fulltext

[14] İmza kampanyasına katılmak için: https://devrim.org.tr/saglikli-bir-turkiye-icin/

Döviz ile destek olmak için Patreon üzerinden bağış yapabilirsiniz.
Türk Lirasıyla destek olmak için Kreosus üzerinden bağış yapabilirsiniz.
Devrim dergisini dijital ya da basılı olarak edinmek, abone olmak için Shopier’daki mağazamıza göz atabilirsiniz.
Leyla Gülhan
Author